7 Ekim 2012 Pazar

Akdeniz Turu

Sonunda o mutlu gün gelip çatmıştı. Birlikte bu kadar güzel yerler gezdikten ve birbirimizi tanıdıktan sonra evlenmeye karar verdik. Evlilik hazırlıklarının bir parçası olan balayımızı planladık. ETS Tur bu konuda bize çok yardımcı oldu. Birçok değişik alternatif arasından yandaki fotoğrafta görülen MSC firmasının Splendida gemisinde 7 gece 8 günlük turunu seçtik. Fakat arap baharından biz de etkilendik. Tunus'taki olaylar yüzünden Tunus durağımız iptal edildi ve Tunus'ta geçirmemiz gereken zamanı Palermo'dan Palma'ya giderken denizde geçirdik. Bu gezimizin ortasında bizim için güzel bir mola oldu.
Tur Cenova'da başlayıp Cenova'da bitiyordu. Aslında daha önce Yunan adaları turuna katıldığımızdan gemi turu hakkında bir fikrimiz vardı. Yandaki fotoğrafta ilk günün gemi gazetesini görüyorsunuz. Gemi akşam 5'te limandan ayrılacaktı ve "hava koşulları el verirse" ertesi gün sabah 11'de Napoli'de olmayı planlıyordu. Splendida, Yunan adalarında bindiğimiz gemiden oldukça büyüktü. Bu gemi 18 katlıydı, içinde 25 adet asansör ve farklı büyüklüklerde 5 adet havuz vardı. Gemi 4000 kişilikti ve bunların 1000'ini mürettebat oluşturuyordu. İlk günün kıyafet kodu "informal" dı. İlk günkü gazetede daha çok geminin kuralları anlatılıyordu. Son sayfada kıyafet kodlarıyla ilgili bir bölüm de koymuşlar. "Informal" erkekler için ceket ve kravat, bayanlar için kokteyl elbisesi demekti. Bu akşam kot giymeye izin yoktu.
Geminin kıyafet kuralları aslında o kadar da sıkı değil. Yani kimse sizi burada yazdığı gibi giyinmeye zorlamıyor ama çoğunluk kıyafet kodlarına uyduğu için kalabalık içinde sırıtmamış oluyorsunuz. İlk gün ayrıca "emergency exercise" yani güvenlik tatbikatı vardı. Hepimiz can yeleklerimizi giydik ve toplanma alanına gittik. ETS Tur'un bize bir kıyağı da balkonlu kabin oldu. Gemide iç kabinden çok balkonlu kabin vardı. Biz daha ucuz olduğundan iç kabini tercih etmiştik. Ama gemide boş balkonlu dış kabinler kalmış ki bizi balkonlu kabine yerleştirdiler. Bu da bizim işimize geldi tabii ki. Her sabah kalktığımızda perdelerimizi açtık ve kendimizi başka bir limanda bulduk. Manzarası her gün değişen balkonlu bir odanın keyfini sürdük.
Güvenlik tatbikatından sonra gemiyi gezmeye başladık. Geminin Swarovski taşlarla kaplı bir salonu vardı ve günün bazı saatlerinde burada piyano dinletisi oluyordu. Gemiyi gezdikçe kendimizi kaybettik. İçinde bir sürü kafe, bar ve restoran vardı. Bunların bazılarının da belirli temaları vardı. Gemide ayrıca 2000 kişilik bir tiyatro salonu vardı ve her akşam burada bir gösteri oluyordu. Yemek iki seans halinde yeniyordu ve tiyatrodaki şovlar her akşam iki kere gösteriliyordu. Bu sebeple, bir grup insan yemek yerken diğer grup tiyatro salonunda hergün sergilenen farklı bir şovu izleme şansı buluyordu. Geminin kumarhanesinden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Biz daha çok slot makinelerinde oynadık. Harcadığımız parayı kazandığımızda oynamayı bıraktık. Yani kumarhanede vakit geçirmedik demedik ama ne kazandık ne de kaybettik :)) Gemiyi gezip yemeğimizi yedikten sonra gemideki barlardan birinde birbirinden güzel kokteyllerin keyfini çıkarttık ve Napoli için enerji toplamak amacıyla geceyi çok uzatmadık.