Şimdi tekrar üstünde düşününce 5.günü oldukça yoğun geçirmişiz. Günü Hyde Park'ta batırdık ve akşam yemeğimizi de Hyde Park içindeki küçük restoranda yedik. Ingiltere zaten genel olarak pahalı olduğundan restoran fiyatları ingiltere geneline göre normal bizdeki fiyatlara göre pahalıydı tabii ki.
Yukarıdaki fotoğrafta görülen Hyde Park'ın yapay gölünün adı Serpentine. Hyde Park, Londra'daki kraliyet parklarının en büyüğü. Parkın Marble Arch köşesinde Speaker's Corner var. Burası eskiden halk gösterilerinin yapıldığı, kalabalık dinleyici kitlesinin hiç eksik olmadığı bir yermiş.
Günümüzde ise söyleyeceği bir şey olan insanlar pazar sabahları buraya geliyorlarmış. Serpentine üzerinde küçük bir adacık var. Yakınlarda oturan J.M.Barrie burayı kayıp gençlerin adası olarak hayal etmiş. Ünlü yapıtının popüler karakteri Peter Pan'in heykeli gölün kenarında yer alıyor. 2004 yılında göl kenarında Prenses Diana anısına bir süs havuzu yapılmış. Hyde Park'ın hemen yanı başında daha önce gezdiğimiz Kensington Bahçeleri var.
Iki park birbirinden incecik bir yolla ayrılıyor. Hyde Park'a gitmeden önce metrodan Oxford caddesinde inip parka kadar yürüdük. Bu cadde, mağaza ve restoranlarla dolu, kalabalık ve şık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder