26 Nisan 2014 Cumartesi

Budva

Kotor'dan sonra rotamızı Budva'ya doğru çevirdik. Budva küçük bir şehir ve şirin bir tarihi kısmı var. Bu kısım haricindeki yerler Türkiye'de de örnekleri görüldüğü gibi Rus tursitlerin akınına uğramış. Karadağ'da kiril alfabesi de kullanıldığından Ruslar burada çok da yabancılık çekmiyormuş gibi görünüyor.
Balkanlar turuna, gezmek için havanın çok da bunaltıcı olmadığı Haziran ayında çıkmıştık. Hal böyle olunca tabii ki denize giremedik. Siz fotoğraftaki insanların denize girdiklerine bakmayın. Üzerimdeki uzun kolludan havanın aslında denize girilmeyecek kadar soğuk olduğunu anlayabilirsiniz. Ama tabii ki denizi ve denize giren bu insanları görünce benim de canım çekmedi değil. Sadece ayaklarımı sokmakla yetinmek zorunda kaldım :( İşte yüzümdeki asık ifadenin nedeni de bu...
Ama sahilde yürürken burnuma gelen ızgara balık kokusu beni kendine çekti ve yüzümü güldürmeye yetti. Budva'ya yolunuz düşerse sahil kenarındaki restoranlarda gözünüzün önünde ızgarada pişirilen balıkları deneyebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder