12 Mayıs 2012 Cumartesi

Yunan Adaları Turu: Son Durak Mikanos

Atina'dan ayrılıp son durağımız olan Mikanos'a varıyoruz. Mikanos, kaptan evleriyle, yel değirmenleriyle, dar sokaklarıyla misafirlerine güzel bir ortam sağlıyor. Yandaki fotoğrafta kaptan evlerini görüyorsunuz.
Mikanos, daha çok gay turistlerin buluşma noktası olarak biliniyor. Biz de sokaklarda onlardan fazlasıyla gördük.
Mikanos, sabaha kadar süren gece hayatıyla da meşhur ama bizim gemimiz 23:00'de kalkıyor.  Atina'da doğuşunu izlediğimiz güneşi, Mikanos'ta  Uzo eşliğinde batırıyoruz.
Yunan adaları turumuz burada sona eriyor. Afiyet olsun :)

6 Mayıs 2012 Pazar

Yunan Adaları Turu: Tura Turizm Rezaleti!

Yolculuklar hep güzel hayallerle başlar. Hepimiz zaten yılda bir kere, şanslı olanlarımız belki iki kere tatil yapma şansı buluyor. İzin almak, tatile bütçe ayırmak vs. tatil yapmamızı zorlaştıran etmenler. Bu durumda tabii ki hepimiz tatilimizin mükemmel geçmesini bekliyoruz. Ne yazıkki bir sürü para da verseniz zaman zaman tatilde sorunlarla karşılaşabiliyorsunuz. Bunlar da hayli can sıkıcı oluyor. Biz Yunan Adaları turumuzda "Tura Turizm" mağduru olduk. Aylar öncesinden tur parasını yatırmıştık ve tura az bir zaman kala acenteden arayıp, tur süremizin uzatıldığı söylediler. Biz de bunu mutlulukla karşıladık. Daha önce gemi turuna çıkmadığımız için ne gibi belgelere ihtiyacımız olduğunu bilmiyorduk. Elimizdeki tur parasını ödediğimize dair belgelerin yeterli olacağını düşünmüştük. Meğer oda numaralarımızın bulunduğu bir belge de lazımmış. Tura Turizm acentesi bize bunu son anda söyledi. O sırada tura çıkmamıza birkaç gün vardı ve biz İzmir'deydik. Zor zar interneti ve yazıcısı olan bir yer bulup, acentenin mail attığı belgeleri bastırdık. Buraya kadar herşey normal sayılır. Turumuzun Atina durağına geldiğimizde gemidekiler odayı boşaltmamız gerektiğini söylediler. Geminin daha aşağıdaki kamaralarında bulunan bir odaya geçmemizi istediler. Türk gruptan bazıları oda değiştirmek zorunda kalmazken biz oda değiştirmek zorundaydık. Rehberimize bunun neden böyle olduğunu sorduğumuzda bizim "tur şirketiyle" alakalı olduğunu söyledi. Gemideki yetkililerin söylediklerine göre bizim rezervasyonumuz "son dakika" rezervasyonu idi. Biz aylar öncesinden "Tura Turizm"e bütün tur ücretini yatırmıştık fakat onlar bizim rezervasyonumuzu son dakikada yapmışlardı. Bizim durumumuzda olan birkaç çift daha vardı. Geminin otel müdürüyle uzun süre kavga ettik. Gerçekten insanın tatilde yaşamak istemeyeceği tartışmaları yaşadık ve otel müdürü son dakika iptal olan rezervasyonlardan kalan daha güzel odaları bize zorla da olsa verdi. Biz de böylece oda değiştirmeyi kabul ettik. Acenteden hiçbir yardım göremedik. Öte yandan iki sene sonra "ETS Tur" aracılığıyla Akdeniz turuna çıktık ve bir tur şirketinin müşterilerine nasıl davranması gerektiğini çok güzel bir şekilde tecrübe ettik. Gemideki oda numaramız aylar öncesinde ücreti ödediğimizde belliydi. Ekstra belgeler lazım olduğunda ve şehir dışında olduğumuzda en yakın ETS Tur acentesi bize çok yardımcı oldu. İç kabin parası ödediğimiz halde bize balkonlu kabin verdiler. Uçak rezervasyonunda yaptıkları bir hatayı bizi zor durumda bırakmadan anında giderdiler. Tur dönüşü memnuniyetimizi sordular ve kısacası bizimle çok ilgilendiler. ETS Tur fiyatları diğer şirketlere göre biraz daha fazla ama verdiğiniz her kuruşun karşılığını alıyorsunuz. Başta da söylediğim gibi hepimiz çok çalışıyoruz ve iyi bir tatili hak ediyoruz. Sonuçta tatile belli bir para veriyoruz, üç kuruş daha az vereceğim diye bütün bir tatili rezil etmenin anlamı yok. Hepinize az miktarda problemle karşılaşacağınız iyi tatiller diliyorum :))

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Yunan Adaları Turu: Atina

Katıldığımız Yunan Adaları turunda Atina'ya çok kısıtlı zaman ayrılmıştı. Gemi limana yanaştığında saat 7'ydi ve  saat 11'de limandan hareket edecekti. Türk rehberimiz Türk gruba özel bir tur düzenledi ve kısıtlı zamanımız olduğu için biz de ona katıldık. Yanda gördüğünüz fotoğraf gün doğumu. Gün doğmadan kalkıp kahvaltı yaptık ve gün doğarken Pire'den Atina'ya doğru yola koyulmuştuk. Fotoğrafta görülen yer "Paşa Limanı" ama Yunanlılar bunu "Pasalimani" olarak kullanıyorlar ve hatta bu kelimenin Yunanca olduğunu iddia ediyorlarmış.
Yandaki fotoğrafta görünen stadyum, dünyadaki en eski stadyumlardan biri. Tabii ki bu haliyle değil. Stat en son 1895'te aslına uygun olarak restore edilmiş. 1896 yılındaki ilk modern Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmış. Eski zamanlarda Tanrıça Athena onuruna oyunlar düzenlenirmiş. Önceleri tahta olan oturma yerleri M.S. 329'da mermerle değiştirilmiş. Dünya üzerinde bütün oturma yerleri mermer olan tek stadyummuş.
Sintagma (Anayasa) Meydanı'nın doğusunda Yunan Parlamentosu var. Parlamento'nun önündeki meçhul asker anıtının önünde Efsun askerleri bekliyor. Bu askerlerin "Fustanella" adı verilen üniformaları ve nöbet değişimleri birbirinden komik. Üniformaları yün etek, siyah püsküllü diz bağı ve siyah ponponlu kırmızı deri ayakkabıdan oluşuyor. Eteklerindeki 400 pile, Osmanlı İmparatorluğu'nun Yunanistan üzerindeki 400 yıllık hakimiyetini temsil ediyor.
Acropolis, şehir merkezinde her yerden görülebiliyor. Bu görüntüyü engellememek için yüksek bina inşasına izin vermiyorlarmış. Yunan rehberimizin söylediğine göre Acropolis'in kalıntılarının çoğu Acropolis'in yanındaki Acropolis Müzesi'nde sergileniyor. Bu müze ilk olarak 1874 yılında yapılmış. Yunanistan İngiltere'den Acropolis'e ait "Parthenon Mermerleri"ni geri istediğinde, İngilizler kalıntıların sergileneceği yeterli büyüklükte bir müze olmadığından bu isteği reddetmiş. Bu sebeple, yeni bir müze inşasına başlanmış fakat bu inşaat sırasında, müzenin yapılacağı alanda tarihi kalıntılar ortaya çıkmış ve bu da müzenin inşaatının uzamasına sebep olmuş. Müzenin bazı kısımlarında yerleri camdan yapmışlar. Böylece, müzenin altında ortaya çıkartılan kalıntıları görebiliyorsunuz.
Başta da söylediğim gibi Atina'da ne yazıkki kısıtlı bir vaktimiz vardı. Bu sebeple, turumuzu kısa kesmek zorunda kaldık. Gemimiz 11'de hareket etti ve Mikanos'a doğru yola çıktık.

1 Mayıs 2012 Salı

Yunan Adaları Turu: Santorini

İşte Yunan Adaları turuna çıkmamızın asıl sebebi olan ada: Santorini. Yandaki fotoğrafta kayalıkların üstünde görülen beyazlıklar: evler. Buradan bakıldığında sanki kremalı pastayı anımsatıyor. Santorini muntazam, yuvarlak bir ada iken bir gün ortası çöküvermiş ve denizle dolmuş. Böylece ada yarım daire şeklini almış. Denizle dolan yerde küçük volkanik adacıklar mevcut.
Yandaki fotoğrafta zikzak olarak görülen yol, eşek yolu. Teleferik yapılmadan önce zavallı eşekler bütün bu yolu sırtlarında yüklerle çıkıyorlarmış. Gerçi turistik amaçlı olarak yol hala kullanılıyor ve eşekler yine aynı yolu sırtlarında turistlerle çıkıyorlar. Rehberimiz bu adayı gezmek için geminin turuna katılmamızı tavsiye etti. Çünkü adayı gezmek için yeterli zamanımız yoktu. Adayı hakkıyla gezebilmek için geminin düzenlediği tura katıldık ve biraz daha dolambaçlı bir yoldan yukarı çıktık.
Ve dünyada en çok fotoğraf çekilen noktalardan biri olan yerden biz de fotoğrafımızı çektik. Google'da Santorini diye arattığınızda önünüze çıkan ilk resim budur. Buradaki köylüler, ünlerini korumak için her sene badana yapıyorlarmış. Renklerin bu kadar canlı olmasının sebebi de bu. Aslında Santorini için fazla bir şey söylemeye gerek yok. Bırakalım fotoğraflar konuşsun :))