22 Aralık 2019 Pazar

Stuttgart: Porche Müzesi

Stuttgart'a adımımızı atar atmaz ilk durağımız Porsche Müzesi. Yandaki fotoğraftaki Volkswagen Beetle'ı görünce yanlış fotoğraf koydum sanmayın. Porsche deyince akla ilk pahalı spor arabaları gelse de aslında "halkın arabası" Beetle'ın yaratıcısı Ferdinand Porsche.
Musluk tamircisi bir babanın oğlu olan Porsche, küçüklükten beri elektriğe ilgi duymuş. İlk hibrit arabayı tasarlamış ve 1900 yılında Paris fuarında sergilemiş. Dönemin önemli firmalarından Daimler'de calışan Ferdinand, birinci ve ikinci dünya savaşları sırasında askeri araçlar da tasarlamış.
Savaştan sonra kısa bir süre tutuklanmış. Hayatının son zamanlarını kendi adını verdiği şirketinde Porsche spor arabalar üreterek geçirmiş. Müzede 1948'den günümüze kadar Porsche'nin gelişimini görebilirsiniz.
Bir de arabalar filmindeki Porsche "Sally"nin orjinal boyutunda bir örneğini de görebilirsiniz.  Sonuç olarak Stuttgart'ta hoş vakit geçirmek için gezilebilecek güzel bir müze.
Sabah Strazburg'da, öğleden sonra Stuttgart'ta gezdikten sonra yorulduk ve soluğu akşam yemeği için Stuttgart merkezinde aldık. Stuttgart'a yolunuz düşerse ABACCO'S STEAKHOUSE'a mutlaka uğrayın derim. Hayatımda yediğim en güzel etlerden birini yedim. Eti mühürleyip yanında da sıcak taş getiriyorlar. Eti dilediğiniz kalınlıkta kesip önünüzdeki taşta istediğiniz miktarda pişiriyorsunuz. Taşınız soğursa sıcağını getiriyorlar. Harika bir yer kesinlikle tavsiye ederim.

6 Aralık 2019 Cuma

Strazburg: Decorative Arts Museum

Strazburg'da geçirdiğimiz son sabahımızda Rohan sarayını gezdik. Burası birden fazla müzeye ev sahipliği yapıyor. Biz Dekoratif Sanatlar müzesini gezdik. Bu sarayın inşası, 1704 - 1713 yılları arasında Strazburg piskoposluğunu yapan prens Rohan Soubise tarafından başlatılmış.
Versay sarayı gibi bir bina istediği için bu sarayın planlarını kralın mimarı Robert de Cotte'a yaptırmış. Sarayın inşaası, dekorasyonu ve mobilyaların döşenmesi 1732'den 1742'ye kadar sürmüş.
O zamandan Fransız devrimine kadar bu saray, Strazburg piskoposlarının ve Rohan ailesinin ikametgahı olarak kullanılmış. Bu müze, 7 bölümden oluşuyor. 1 numaralı salon muhafızların olduğu giriş salonu olarak kullanılmış.
2 numaralı bölüm piskoposların salonu. Bu odada genellikle oyunlar düzenlenirmiş. Bu oda ismini duvarlarındaki piskoposların portrelerinden almış. 1793'te bu tablolar devrimciler tarafından yakılmış. 3 numaralı oda kralın yatak odası. Bu oda, sarayın en etkileyici bölümü, krallar ve kraliyet ailesi üyeleri Strazburg'a geldiklerinde bu odada kalırlarmış. 4 numaralı bölüm kütüphane. 5 numaralı oda, Napolyon'un Yatak odası. Bu küçük odanın resmi olmayan stili Napolyon tarafından yatk odası olarak seçilmesine sebep olmuş. Odadaki koltuk, masa ve yatağı yaptıran Napolyon'un bu odada hiç uyuma imkanı olmamış. 6 numaralı oda, prens piskoposların yatak odası. 7 numaralı bölüm, dekoratif sanatlar kanadı. Bu bölümde, çiniler, mücevherler ve saatler var. Bu zengin koleksiyon, 18.yy'da Strazburg'daki zanaat endüstrisinin altın çağını yansıtıyor.
Arda bu müzeyi çok sevdi, sessiz ve sakin bir şekilde gezdi. Etrafında gördüğü şeylerle çok ilgilendi. Ama tabi ben de ona merak etmesi için hikayeler anlattım. Bu sarayda bir zamanlar krallar kraliçeler yaşamış dedim. Hayal gücünü harekete geçirerek bu müzeden keyif almasını sağladım.
Böylece Strazburg gezimiz de burada bitti :)