6 Kasım 2016 Pazar

Volga Volga Beyaz Geceler: 9.gün, St. Petersburg

Ve turumuzun son günü yine St.Petersburg'da geçti. Kahvaltımızı yaptıktan sonra bagajlarımızı kamaramızın önüne çıkardık otobüse yüklemeleri için. Sonra da Peter'in yazlık sarayı Peterhoff'a doğru hareket ettik. Buradaki zamanımız da kısıtlıydı. Sarayı ve bahçelerini yine bir önceki günkü rehberle hızlı bir şekilde gezdik. Sonra da bizi evimize götürecek uçağa bindik :)
9 gün boyunca bizi çeşit çeşit kanallardan, nehirlerden ve göllerden geçiren, Moskova'dan St.Petersburg'a kadar taşıyan nehir gemimize St.Petersburg limanında veda ettik.
Yazlık Saray olarak da anılan Peterhof Sarayı, gerçekten görülmesi gereken bir yer. Bu tur ekstraydı ve verdiğimiz paraya kesinlikle değdi. Kışlık Saray'ı da kapsayan Hermitage Müzesi'ni bir gün önce gezmiştik. Yazlık Sarayı da görerek St.Petersburg gezimizi tamamladık.
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Peterhof_Palace#/media/File%3ARUS-2016-Aerial-SPB-Peterhof_Palace.jpg bu linkteki resim Peterhof Sarayının güzelliğini anlamanızı sağlıyor. Sarayın ve bahçelerinin ilk tasarımı Fransız mimar Jean Baptiste Le Blond tarafından yapılmış. Büyük Pedro'dan sonraki her çar bu saraya eklemeler yapmış, fakat bu saray kompleksinin büyük bölümü Büyük Pedro tarafından 1725 yılında tamamlanmış.
Sarayın üst kısmında ayrı, alt kısmında ayrı bahçeler var. Fıskiyelerin ve havuzların çoğunluğu denize açılan alt bahçede yer alıyor. Ama üst bahçe de bence görülmeye değer. Sarayın içi de dışı gibi görkemli ama ne yazıkki fotoğraf çekimine izin vermiyorlar. Sarayın içinde en ilgimi çeken bölüm, Rusya'nın deniz savaşları anısına yapılan Çeşme salonuydu. Evet yanlış okumadınız "Çeşme" salonu. Bildiğimiz İzmir Çeşme.
Bu bölümdeki 12 adet yağlı boya Çeşme Deniz Muharebesi'ni tasvir ediyor. Bu muharebe, 5-7 Temmuz 1770 tarihleri arasında Rus donanması ve Osmanlı donanması arasında Çeşme körfezi açıklarında yapılmış. 1768-1774 Osmanlı - Rus Savaşı'nın bir parçası olan bu çatışmanın sonucunda Osmanlı Donanması Ruslar tarafından tamamen yok edilmiş. Salondaki tablolar, 1771 - 1773 yılları arasında Alman ressam Jacob Philipp Hackert tarafından yapılmış.
Ressamın ilk yaptığı çalışmalar gerçekçi bulunmamış. Bu sebeple, II.Katrine, daha önce savaş görmemiş olan ressamın daha gerçekçi tablolar yapabilmesi için İtalya'nın Livorno limanında bir fırkateyni havaya uçurmuş. Ortaya çıkan tablolar Çeşme savaşını tam olarak yansıtamasa da bir deniz savaşının atmosferini ve yıkımını hissetmenize yardımcı oluyor. Tabloları merak ettiyseniz bu linkten bakabilirsiniz: http://www.ticketsofrussia.com/peterhof/museums/grpal/ind3.html
Alt bahçelerdeki fıskiyeler sanırım saat 11:00 gibi açılıyor. Fıskiyeler açıldığında biz sarayın içini geziyorduk. Büyük bir kalabalık ise dışarıda fıskiyelerin açılmasını bekliyordu. Sarayın içini gezmek için ayrı, bahçelerini gezmek için ayrı bilet almanız gerekiyor sanırım. Bizim bilet işini rehber hallettiği için çok bir bilgim yok. Sarayın içini gezdikten sonra alt bahçelere doğru hızlıca yol aldık. Fotoğraf çektirmek için bile çok vaktimiz olmadı.
Fıskiyelerin döküldüğü havuz en sonunda denizle buluşuyor. Bu saray gerçekten masallarda gördüklerimize benziyor. Etraftaki turist kalabalığı olmasa kendinizi bir masalın içinde sanabilirsiniz.
Saray bahçelerinin denizle buluştuğu yerden Baltık Denizi'ne giren insanlar vardı. Biz ayağımızı ucundan sokmakla yetindik.
Saray ve bahçeleri gerçekten çok güzel ama artık eve dönme zamanı geldi. Peterhof Sarayı ile birlite Rusya'ya da veda ettik. Genel olarak Rusya izlenimlerim olumluydu. Volga Volga Beyaz Geceler turu ise olağanüstüydü. Hem bir Avrupa hem de doğu ülkesi havası vardı bence Rusya'da. Bu sebeple, Avrupa ülkelerine göre Rusya'ya daha yakın hissettim kendimi. Bir sonraki macerada görüşmek üzere...