Tarihi Pompeii şehri kalıntıları Napoli'ye çok yakın. Trenle kalıntıların olduğu yere ulaşmak mümkün. Fakat Napoli tren istasyonunun limana biraz uzak olduğunu gitmeden önce fark edememişiz ve baya yürümek zorunda kaldık. Napoli - Pompeii arası yolculukta Vezüv yanardağını uzaktan görüyorsunuz. Bu yanardağ en son 1944 yılında patlamış ve hiçbir patlaması MÖ 49 yılında Pompeii'yi yuttuğu kadar büyük olmamış.
Pompeii UNECO Dünya mirası listesine girmiş. Sokakları küllerin altında olduğu gibi korunmuş. Kaldırımlarında yürürken kendinizi geçmişin bir parçası olarak hissediyorsunuz. Pompeii ve Herculaneum'da yaşayan 16000 insan MS 79 yılında lavların altında kalarak hayatını kaybetmiş.
İnsanlar küllerin altında adeta mumyalanmışlar ve oldukları gibi kalmışlar. Yandaki fotoğrafta dizlerini kendine doğru çekmiş ellerini yüzüne götürmüş ve küllerle kaplanmış bir insan görüyorsunuz. Küller altında kalan şehir 1599 yılında yapılan bir inşaat kazısı sırasında tekrar keşfedilmiş.
Pompeii'yi gezerken girişlerinde süs havuzları olan evler gördük. En sonunda bunların zenginlerin yaşadıkları villalar olduklarına karar verdik. Çok fazla vaktimiz kalmadığından trenle Napoli'ye geri döndük. Napoli tren istasyonundan limana doğru yürümek yerine otobüse bindik ve limana tam zamanında ulaştık. Vakit darlığından Napoli arkeoloji müzesini ve Herculaneum'u göremedik. Pompeii'den çıkan birçok kalıntıyı bu müzede sakladıklarını okumuştum. Eğer bir gün yolunuz Napoli'ye düşerse ve vaktiniz varsa bu müzeyi gezmenizi tavsiye ederim.
Gemimiz akşam 7 buçukta limandan ayrıldı. Capri adasının yanından geçerek Palermo'ya doğru yol aldık. Gemi gazetesinde, hava güzel olduğu taktirde sabah 8'de Palermo'da olacağımız yazıyordu. Akşam için elbise kodu "casual" olarak belirtilmişti. Üzerimize rahat birşeyler giyip yemeğe gittik. Yemekten sonra ise bizim için hazırlanan şovu izlemek için tiyatro salonuna gittik ve güzel geçen bir günün sonunda kendimizi Akdeniz manzaralı odamızdaki rahat yatağımıza bıraktık :)