25 Eylül 2011 Pazar

Vatikan Müzesi

Vatikan Müzesi bence mutlaka gidilmesi gereken bir yer. Vatikan'nın ne kadar zengin ve Papa'ların ne kadar güçlü insanlar olduklarını o zaman fark ediyorsunuz. Bu müzede birçok farklı medeniyetten eserler bulmak mümkün. Müzeye girmek için önce St. Pietro klisesinden çıkmanız gerekiyor. Müze kısmına yan taraftan gidiyorsunuz. Vatikan'dan çıktıktan sonra sol taraftaki surları takip ederseniz müzenin girişine ulaşırsınız. Müze muazzam büyüklükte. Müzenin Mısır bölümünde oldukça fazla mumya ve mumya labutu görmek mümkün.


Müze aslında birden fazla binadan oluşmakta ve bu binalar içerden birbirine bağlı. Bir binadan diğerine geçtiğinizi fark etmiyorsunuz bile. Müzede bulunan heykeller inanılmaz derecede gerçekçi, duvarlar ve tavanlar resimlerle süslü. Kısacası insanı büyüleyen bir yer. Müze o kadar büyükki bir süre sonra insan sıkılmaya başlıyor. Ben ünlü Sistina Şapel'ini görmeye çok hevesliydim. Bu yüzden yorulmadan biran önce orayı görmek istiyordum. Fakat herkesin benim gibi düşündüğünü keşfetmiş olmalılar ki en güzeli en sona saklamışlar. Sistina Şapel'ine gidebilmek için bütün müzeyi gezmeniz gerekiyor.  
Sistina Şapel'inin bir duvarında Michelangelo'nun "The Last Judgment" (Son Yargılama) eseri var. Sistina Şapeli'nin tavanı ise olağan üstü. Michelangelo şapelin içine kapanıp, iskelelerin üstünde tek başına 4 yılda şapelin tavanını boyamayı bitirmiş. Michelangelo sırüstü yatıp, yukarı bakarak resim yapmak zorundaydı. Bu duruşa o kadar alışmışki, bu işle uğraştığı sırada aldığı mektupları başını geriye atarak okumuş*.
Yandaki resimde Michelangelo'nun "The Creation of Adam" (Adem'in Yaradılışı) nı görüyorsunuz. Resimde, Tanrı'nın eli Adem'e hayat vermek için uzanmış. Bu tasvir, günümüzdeki birçok esere hatta günlük hayatımızdaki reklamlara ilham kaynağı olmuştur.
Sistina Şapeli'nin bir diğer özelliği de Papalık şeçimlerinin burada yapılıyor olması. Dan Brown'nun romanından uyarlanan "Melekler ve Şeytanlar" filmini izlediyseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Papa'yı seçmek amacıyla kardinaller Sistina Şapel'ine kapanıyorlar. Yanlız sorun şuki yeni Papa'yı oy birliği ile seçmek zorundalar. Bu sebeple Şapel'de kapalı kaldıkları saatler biraz uzun olabiliyor. Her oylama sonrası Papa'nın seçilip seçilemediğini dışarıdaki insanlara haber verebilmek için oy kullanılan kağıtlar yakılıyor. Dumanın rengi beyaz ise yeni Papa seçilmiş, siyah ise oy birliği sağlanamamış demek oluyor.


Son olarak Vatikan Müzesi'nin ünlü dönen merdivenlerinden de söz etmeden geçemeyeceğim. Vatikan'dan bu kadar. Bir sonraki yazımda Roma'yı gezmeye devam edeceğiz.
*Gombrich, E.H. (1997). Sanatın Öyküsü (16.Basım). Remzi Kitapevi.